ATA-GENÇ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ATA-GENÇ


 
AnasayfaPortalGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yılmaz Odabaşı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:24

Yüzde Yüz/Süzlük Yeni Bir Yüz

götürür
uykulu Atları Onları
çarmıhlar Çıkmazına'
-lorca-

(artıktık Artık):

uğultuların Artığıyız Be Çocuk
spermlerin, Rahim Kanlarının, Eski Dolunayların
kesilip Yakılmış Yabanıl Ağaçların, Susan Dağların
aldatılmış Avuntuların, Kirli Lavaboların, Anlaşılır Günahların
ezberlerin, 'ilk'lerin, Dinmeyen Şehvetlerin
ve Kimsesiz Özlemlerin, Tanıdık Kederlerin, Zalim Yenilgilerin
apansız Sevinçlerin, Gündelik Zaferlerin;

-zaferler Tiner Gibi Uçucu, Yenilgiler Kalıcıdır...-
*
bayat Yenilgilerle
tükürülmüş Hayatların Gündüzlerinde
ve Miyop Gözlerinde, Yorgun Gölgelerinde
artık
artıkların Da Artığıyız Biz
geceleri Bir Yıldız Ansızın Kayarken Gökte
düşün Ki Milatların Tortusuyuz Biz...
*
daha Yorulur Günler, Güller Anısı, Dikeni Kalplerimizde
hasretim Tabutunu Da Taşır
kaç Bahar Vurulur Hırslı, Telaşlı Günlerimizde?

bakabilsek Utanacak, Duyabilsek Ağlayacaktık
ne Upuzun Yaşayacak Cesaretimiz
ne An'lara, Günlere İz Bırakacak Sabrımız Kaldı
herkes Geldi Ve Gitti
vicdanlarımızda Yalan Yanlış Nice İz Kaldı...
*
çok İnançlar: Kutsayıp Tapınışlar
yok! Yok İnançlar: Tükenerek, Savrularak Kalışlar!
çok Aşklar : Yok Aşklar...
*
yüzde Yüz/süzlük Yeni Bir Yüz
artık
tükürülmüş
hayatların
gündüzlerinde
böyle
savrulacaktık!

karaya
vurmuş
yaralı
martılar
gibi
yalnız
yaşayacaktık!
*
yaşayıp
yaşamdan
çok
şey
umarak
yetişkinler Ormanında Kaybolacaktık!

kaybolacaktık
kaybolmakta Yeni Bir Yol Var Sanarak...
*
iradesiz İştahlarımızla
vicdanlar Emzirip Günleri Avutacaktık
sanal Aşklar, Nankör Şehvetler Arasında
ağrıyarak Körleşen Duyularımızla
buruşturup Yılları Anısız Kalacaktık...

hayatlarımıza Hükmeden Dişliler Arasında
günlerimizi İhanetle Kutsayıp
özgürlüklerimizi Domates Gibi Satacaktık

artıktık
artık
satacaktık... Satacaktık!
*
saman Balyaları Gibi Oturup Yılların Sofrasında
ağrılarla Uyuyup Çağrılarla Uyanarak
zaaflarımızla Kol Kola Dolaşacaktık
1+1+1=0
artık
yeni Artıklar Olacaktık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:24

Yenik Serçe

yaban
ve Asi
dağlara Dağılan Taylar Gibi
ve Yangın
gençliğinin Alazından Işıltılı Bıçaklar Gibi

adana’da Yollara Dizilmiş Garlarda
çığlık Çığlığa Peronlarda
çocuklar Gibiydi Gözleri

/adı Nevin
şarap İçer, Rüzgar Giyerdi Geceleyin…/

ıı
o, Kanadı Kırık Bir Kuştu
beyaza Vurulmuştu
kimseler Görmedi Bir Başka Renk Sevdiğini
kimseler
görmedi Kimseler Kirlendiğini…

/adı Nevin
hüzün Kokar Ve Korkardı Geceleyin…/

ııı
“kendini Martılarla Bir Tutma” Derdim “senin Kanat-
ların Yok .düşersin Yorulursun.beni Koyup Koyup
gitme Ne Olursun!”

o, Kanadı Kırık Bir Kuştu
gülümserken Vurulmuştu
kimseler Görmedi Uçtuğunu
kimseler,
görmedi Kimseler Öpüştüğünü…

/adı Nevin
özlem Tüter Ve Ç(ağlardı) Geceleyin./

ıv
“ışığın” Diyordu: Kırılıp Düştüğü Yerlerden Geliyorum;
karanlık Kördü Ve Acımasız…ellerimle Kırdım Ben De
kalan Kanatlarımı; Kanatlarımı Kanatmaktan Geliyorum…

v
o Bir Yenik Serçeydi Sıkılınca Ağlamaya Çıkardı.sonar Da
çift Çıkardık; Kar Yağardı, Biz Dinlemez, Çıkardık! O Kentte
bütün Sokaklar Biz Yan Yana Yürümeyelim Diye Dar Ya
pılmıştı, İnsanlar Dar Yapılmıştı, Biz Çıkardık!

kar Durmazdı, Üşüşürdü Saçlarına Ve Hep Bir Şeylere Ağ-
lardı O Karlı Havalarda…avurtlarına Çarpan Kar Taneleri,
gözyaşlarının Sıcaklığına Çarpar Erirdi…erirdi…biz Yan
yana, Yana Yana! Yana Yana…

/o Bir Yenik Serçeydi Sıkılınca Ağlamaya Çıkardı
ben Yürüsem Bütün Yollar Ona Çıkardı…/


gitti…kanatları Yüreğimdeydi
kalan, Elimde Minyatür Bir Kuş Şimdi
yitirdim O Aşkın Kimliğini
h Ü K Ü M S Ü Z D Ü R…

/adı Nevin,
ihaneti Tutuşturduk Bir Sabahleyin!/
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:25

Suskunluk Vurgundur Gün Batımında

ı

suskunluk
vurgundur
günbatımına
önce Bir Çığlık Karışır Bozkırlara
suya İner Ceylanlar
ve Işık
ve Ses
gömülür Suya


ıı

böyle Her Akşam
günbatımına
offf Derim
öbür Ucundaki Irmaklarına Dünyanın
öbür Ucundaki Şarkılarına
ve Gülmek
o Saat
çığlık Çığlığa Bir Ezgidir Dudaklarımda

yılmaz Odabaşı
şehvetin Türküsü Vuslata Kalsın

ı
heyhat
yeniden
ıskaladın
vuslatı

şimdi Eyersiz Atlar Gibi Özgür
ve Lanetli Bir Keder Gibi
uzak
yağmurda...

*
çok Dost Olmasan
çok Olmazdı Düşmanlarında

çok Galip Gelmek İstemesen
kim Bilir, Böyle Çok Yenilmeyecektin

çok Gülmesen Belki Bir Zaman
böyle Öç Almazdı Hayat
ağlamazdın
çok...

*
çok Sevmesen
çok Özlemezdin

çok Görmesen Bilmezdin
çok Bilmesen
çok Acıtmazdı Hayat

çok Gitmesem Yollara
upuzun Yollara
böyle Çok Olmazdı Dönüşün

böyle Uzak Durmasan
sana Böyle Yakın Olmazdım
yanmasam
kül
kalmazdım...

şehvetin Türküsü Vuslata Kalsın!

ıı
uçurumlar Eskisin Bırak!
ve Şehvetin Türküsü Vuslata Kalsın
ki Bu Başıbozuk Uğultuda Mağlup Sesim
sesine Varsın...

seni Bana Uzak Kılan Bu Issız
ve Derin Uçurumlar
uçurumlar Utansın!

ııı
ama Diner Şehvet
ve Bir Gün Aşınır Vuslat Da
bir Okyanusa Baka Baka Kalırız Palamarlarda
kalırız...kuytularda...sanki Bir Yalnız Karınca
kararınca Kalırız Solgun Güz Bahçelerine Aşklar Varınca

ey Kırık Dal Parçaları
uzak
yağmurda
şehvetin Türküsü Vuslata Kalır
ve Yiter
ve Her Hikaye Biter
herkes Yangınından Külüne Döner
ve Bir İhanettir Ten Bedende
çekip Gider...çekip Gider...

sonra Kırık Dal Parçaları
uzak
yağmurda
bize Benzerler...

ıv
hıçkırıkların
kuytuluklara

sevincin
kahrına

dönüşün
yıllara Kurban!

kalbin
kabrine

dostluğun
pusulara

yenilgin
umuda Kurban!

özlemim
özlemine Kurban Yar
yangınım Şimdi Ben

/y A N G I N I M ,
b İ R K İ B R İ T Ç Ö P Ü N E K U R B A N ! /
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:25

Senin İçin

-başak İçin-

her Yerde Bırakıp Gittin Beni Gözlerinle
düşlerin Yüreğiyle Bırakıp Gittin Beni
yarım Kalmış Bir Cümle Gibi Bırakıp Gittin
gelişigüzel Bir Nesne, Bir İskemle Gibi
yazla Birlikte Biten Kısa Bir Tatil
çekmecede Bir Kart Gibi Bırakıp Gittin…”
l.aragon

senin
için
yaz,
aynı Bulutlarla Geliyor
gönlüne Sokulan Yeşiller Sararıyor
yazgısı İklimlerin
hep Daracık Pencerende Kalıyor

senin
için
şu Upuzun Sokaklardaki Bahçelerde
kısacık Güller Oturuyor
sahillerde Takalar
şehirlerde Kışkırtıcı Sevinçler Dolaşıyor…

*

senin
için
yalnızlık,
kalbine Bir Kez Daha Kırbacıyla Giriyor
eski Güftelerin Sözleri Birden Ayaklanıyor

senin
için
odalar, Sofalar Utanıyor
o Saat Brüksel’e Serseri Yağmurlar Yağıyor
yağıyor…
sen Eskiyen Bedenini Kederle Oğuşturuyorsun
sen Şehrin Dinmez Uğultusunda
geceye Şarkılar Söylüyorsun…

senin
için
yoksul Ve Mahçup Evlerde Fokurdayan Demliklerin Buğusu
gözlerine Düşüyor
anılar,
defter Sayfalarında Kurutulmuş Çiçekler Gibi Susuyor
susuyor…

*

senin
için
terk Edilmiş Bir Adam Şimdi Şiirler Yazıyor
göğsünde Yerin Bomboş Duruyor

/herkes Seçti Adamını Ey Kadın
herkes…sana Bıraktı Yalnızlığını!/

senin
için
sensiz Her Günümü Bir Yüzyıla Saydım
yeni Bir Yangına Milat Var Artık
düştü Tetiği Yüreğimin Yığıldım Kaldım…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:25

Hayat Gül Kokulu Bir Sağanak Yine

gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı
ne varsa uçurumlar eşiğinde
hüzünlerle yalpalayan ne varsa
gözlerimin önünde

ve hayat gül kokulu bir sağanak yine
birşeyler anlatmak istiyor hayat
ve alıp götürmek bir şeyleri kurt sofralarına
gün batıyor
gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım

unutuyorum sevgilim suretini
durgunluğun "niçin"di unutuyorum

gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma
umurumda değil ne yağmur ne ayaz
ne de kerpiç kokusu havada
unutuyorum/sabaha/kadar/gün batıyor
sonra bir akasyayı okşuyor gözlerim
geciken sabahlara koşuyor kuşlar
gözlerimin önünde
ve hayat gül kokulu bir sağanak yine
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:25

O Analar, O Anılar, O Yıllar..

bir kahvenin telvesinde buğulanırdı zaman
analar bize seslenirdi taş avlulardan
koşarak gelirdik
koşarak ağrıyan, yoksul çocukluklardan
türküler, maniler duyulurdu daracık sofalardan
“yara benden
ok senden yara benden
ne sende ok tükenir
ne acı yara benden”
o analar, o anılar o yıllar yaşardılar
analar mağrur mabetler gibi susardılar
eyvânlarda serin yaz geceleri
kurutulmuş patlıcanları tokuştururdu rüzgâr…
bir kahvenin telvesinde buğulanırdı zaman
analar bize seslenirdi taş avlulardan
koşarak gelirdik
koşarak yırttığımız sokaklardan
türküler, maniler duyulurdu ilenen avurtlardan
“su olup taşabilsem
dağları aşabilsem
ne kadar sevinirdim
sana yaklaşabilsem.”
o analar, o anılar o yıllar yaşardılar
analar ana kokar, gül bakar, şehriye açardılar
analar gökyüzüne ne güzel bakardılar
analar saçlarında aklıkları kınalarla kandırıp
kandillerde mum yakar
ve yatırlarda mahçup dilekler tutardılar…
herkesin anası bir defa ölür
ölür kınaları, yemek tarifleri ve türküleri
herkesin anası bir defa ölür
ölür sevgileri, kokuları ve öpüşleri
herkesin anası bir defa ölür;
bir
hançer
birden
böler
ikiye
yüreklerimizi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:26

Bir Erken Akşam Bir Telaşlı Kasaba

ben mızrabı kırık bağlama
ben bir erken akşam, bir telaşlı kasaba
savurdum yüreğimi erken göçen kuşlara
ben geride kimsesi kendi kalmış
bir yalnız bulut terk edilmiş ufukta
ıslıkla türküler söyledim zifiri sokaklara
ben okyanuslarda yalnız bir taka
hep özlettim kendimi kıyılara
hep özettim ünlemlere, hep özet sorulara
yaslanıp bir gülün kokusuna
dağıttım ömrümü incinmiş notalara
dağıttım gençliğimi terli ayrılıklara
ben mızrabı kırık bağlama
ben bir erken akşam, bir telaşlı kasaba
savurdum yüreğimi erken göçen kuşlara
daha bakıp durmaktayım göklerde kanatlara...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:30

Bir Aşk Bir Yara

“beni yalnızlığımla vurdular o gece vakti
kalbimi suyla yudular o gece vakti
öldüğümü bile söylemediler…”
-A. Erhan-
şu kısa boylu hayatta
uzun boylu kederlerle acırım
yorar beni şu telaş, şu karmaşa
bir sığınak aranırken şu uğultuda
bir aşk gelir bir yara
bir yara…
bir yara daha!
eski bir aşk
yeni bir ayrılıktır her zaman
bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır
kimse bilmez be canım
bir yara bir ömrü nasıl kanatır…
ben seni hep ayrılıkla anmışım
titreyen ellerimle günlerin buğusuna
adını…
hep adını yazmışım
bir aşk gelmiş bir yara
bir yara…
bir yara daha!
eski bir aşk
yeni bir ayrılıktır her zaman
bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır
kimse bilmez be canım
bir yara bir ömrü nasıl kanatır…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:30

Nice Küllerden

İç cebimde,
sol göğsümle
senin o dalgın ve dargın yüzün;
susuyor,
sanki ağrımış, ağlamış bir hüzün…

İç cebimde,
sol göğsümle
o renksiz günlerden kalan geriye;
nereye gitmişliğin,
eskimişliğin,
ah, bir de beklememişliğin!

İç cebimde
tarihsiz
ve tarifsiz suretin senin,
her sabah giyinir benimle
ve düşer düştüğüm yere;
dönüşlerimde eve...

Dönüşlerimde
düşlerimle
iç cebimde
sol göğsümle
bir fotoğrafsın

nice küllerden geriye...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:30

Kurtulamazsın

-35 yaşıma-


önce sesini
sonra yankısını çaldırdın şu beton ormanında
bu kent de tükürdü aşklarına
kal orada!
artık hiçbir şeyden kurtulamazsın
ıslanmışsın bir kere oğlum
yaş gününde
kuruyamazsın...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ozgem

ozgem


Kadın
Mesaj Sayısı : 362
Yaş : 34
Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den
Kayıt tarihi : 20/02/08

Yılmaz Odabaşı Empty
MesajKonu: Geri: Yılmaz Odabaşı   Yılmaz Odabaşı Icon_minitimePerş. Şub. 28 2008, 12:31

Siverekli Şeho

sokulsan rahmanların şeho dağ rüzgarı kokardı
öpsen kıl’dı şeho, koklasan duman

bilmezdi şalvarının renginin neden değiştiğini
ve kentte
duvar yazılarının neden eksildiğini

siverek ovasına akşam inerdi
şeho avluda tütün sarardı geceleri
sorsam birilerine:
“-şeho ne bilir” derdi...
oysa
o,
bildiği kadar
ve bildiği gibi yaşardı
ilkmayıs sabahlarının güzelliğini
bozkırı,
yağmuru
ve nal seslerini

daha
çınlar kulaklarımda bir buruk ezgi
öksüzlüğümdü kuşatılmış siverek geceleri
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yılmaz Odabaşı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ATA-GENÇ :: ŞİİR BÖLÜMÜ :: Şiir Bölümü-
Buraya geçin: