ATA-GENÇ
|
| | Şafak TAMER | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
ozgem
Mesaj Sayısı : 362 Yaş : 35 Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den Kayıt tarihi : 20/02/08
| Konu: Şafak TAMER Perş. Şub. 28 2008, 17:34 | |
| Gülümse Ey Hayat
I Köpükten kuyruğuyla bir vapur Güvertesinde kelebekler uçuşan, Çocuk düşlerinden Ellerine konar Tutuşur kirpiklerin.
II Hırçın bir ağrıdır Ayrılık tadında Gözlerini zapteden, Kendinde çoğalır inadına Sığamazsın dünyaya.
III Vakitsiz ölümden beterdir dönüşsüz veda, Dipsiz bir sizi Durulmak bilmeyen. Fırtınaya tutulur göz bebeklerin, Donarsın.
IV İnsafsız bir uçuruma yürümektir bazen Hasta düşmek bir fulya tarlasında. Fakat hazırsan eğer Omuzlamaya dünyayı Ve mutluysan meydan okurcasına Kırlangıçlar koşacaktır yardımına. Bırakıp iç çekmeyi Nazenin bir buse konduracaktır alnına Gönlündeki yara izi.
V Mutluluk tayınından payını almak istiyorsun Rosa gibi, Biliyorum. Yazık ki tam da orada Geçmiş zaman dilinde konuşuyor hayat, Takılıp kalamazsın kendine. Gökkuşağına sar sızılarını Bölüş hüznünü kardeşlerinle, Dinlemektedir seni Yasama güzellik nakşedenler Ve örtünüp şarkılarımızı Dinlenenler gömütlüklerde.
VI Bulutların benzi solarken Sözcükleri çarmıha geren zamana inat Sonsuz bir derinlikte çiçeklenir Buza kesmiş ellerin. Kıskandırır mor sümbülleri Mağrur ezgileri, Keyifli martıları kıskandırır. Çocuklar gülümser sebepsiz Ve doluşur parmaklarına Dünyanın bütün nehirleri.
VII Yasadır Yetişemez yasama hayaller, Gün olur, Mevsim sormadan Apansız Yıkar gönül kapını Davetsiz dalgalar. Gündüzünü gece kılar Geceni gündüz, Kudretli Ve merhametsiz. Yıllanmış bir mahpusa dönersin Her şeyi yeni bastan keşfeden, Pusulasız rüzgara Esmeye doyamayan!
VIII Kibele'den bu yana Bir Truva atidir bencillik, Askı teslim alan. Ol sebepten Karsı durmalısın Patladıkça biriken basınçlara Yüzü kendine dönük haykırışlara, Karsı durmalısın Gözlerini fersiz kılan dalgınlıklara Menzilsiz isyanlara.
IX Unutma ki sevdaya çıkmalıdır aşk Çoğaltmalıdır insanı, Süpürerek puslu ağırlıkları Mavi bulutlar sermelidir yüreğine, Asarak delik deşik şafakları Kendi büyüsüyle yaratmalıdır mutluluğu. Unutma ki, Direnç türküleri tutuşmuyorsa hasretinde Aşk zehirlenmiştir Zehirlenmiştir aşk.
X Ve bir yana bütün bildiklerim Aklimin duruluğu bir yana, Dağlar yüreğimi Kardeşimin ellerini kavuran acı, Geç kalmış bir göçmen kustur o Konar ortasına denizlerin Suskun çığlıklar kuşanarak.
XI Baharlar yağdır ey hayat Dinsin yıldızların matemi Denizlere dökülsün ırmaklar. Baharlar yağdır ey hayat Yitirsin dilini hüzün Tahammüle dursun şafaklar. Zümrüdü-anka soyundandır çocukların Güzelleştiren bakışında iradenin Mümkünü yok Sarılacaktır yaralar. Yeter ki sen gülümse Gü-lüm-se Gülümse ey hayat!
Şafak TAMER | |
| | | ozgem
Mesaj Sayısı : 362 Yaş : 35 Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den Kayıt tarihi : 20/02/08
| Konu: Geri: Şafak TAMER Perş. Şub. 28 2008, 17:37 | |
| - istanbul'a -
sehpalara çıkarıldı çarmıha vuruldu bu kent her sokağında kurşun yarası zaptedilemedi yine de yummadı gözlerini gecelere kazarak siperlerini göğsünde yürüdü usul usul kapılardan çıldırtan sessizliğe hançerlendi umutları, sevdası hançerlendi şafakları dertleşerek içli ezgilere tutkun göğüyle yıldızları bastı yaralarına...
sesini kilitlediler bu kentin mil çektiler gözlerine akınlar düzenlendi beynine zaptedilemedi yine de! incecikte olsa aktı durmadan birikip dalgalar yaratmaya eksilmedi dudaklarından gürleyişin muştusu türküler
durmuyor bu kent süslerken yüreğini üreten ellerin güleç nakışı patlar saklısında tohumlar kimi sürer çıkar köklenir derinlerde kimi iyi seyreyleyin kardeşler geceyi aşacak sürgündür bu kent dağlar sabahının şafağı biçimleniyor derindençağlamak için tüm heybetiyle... | |
| | | ozgem
Mesaj Sayısı : 362 Yaş : 35 Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den Kayıt tarihi : 20/02/08
| Konu: Geri: Şafak TAMER Perş. Şub. 28 2008, 17:37 | |
| Yeniden Asik Oldum
Gözleri baglanmis günleri geçiyorum Sözcüklerim sıkılı birer yumruk, Omuzlarim Sinanmis birer sevdadir Hayati yeniden fethediyorum.
Agaçlar bizsiz çiçeklenecek bu bahar, Vapurlar biraz öksüz Dostlar sitemkar gülümseyecek. Kosar adim büyüyecek Aktas Yeni duygular irmaklasacak bedeninde Dagarciginda yeni sözcükler Zindan, görüs, mektup falan.
Seni düsünüyorum inadina safaga yakin Cehennem karanliginda Gözlerime dolan isiksin, Gelecege dokundukça parmak uçlarin Aski eski moda bir oyuncak.
Bagislasin on yedi yillik sevdam Zulmün ordularini çignerken onur Sana yeniden asik oldum, Hasretim çiglik çigliga Kalbimde bin voltluk çarpintilar. | |
| | | ozgem
Mesaj Sayısı : 362 Yaş : 35 Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den Kayıt tarihi : 20/02/08
| Konu: Geri: Şafak TAMER Perş. Şub. 28 2008, 17:37 | |
| Susmak bilmiyor kalbim
Gün isigi gibi düsüyorsun aklima Gözbebeklerinde durarak kipirtisiz Sesini ariyorum, Imkansizi isteyen bir çocuk gibi Susmak bilmiyor kalbim.
Bir uzak yildizda duyuyorum solugunu Ürpertiden ibaret bir nehre dönüyorum Rüzgar önünde bir dala, Sarinarak tebessümüne Müfrezelerce çogaliyorum barikatlarda, Kan ve ates ortasinda Sehitlerden yadigar.
Mavi, güleç ilmikler uçusuyor bakislarinda Ayni iplikten dokunmussunuz Düslerim ve sen, Sizin eseriniz direngen günler, Öyle söyledi bir çingene kizi Su, çiçek bahçesine benzeyen.
Sesini ariyorum Yari yolunda cigaramin, Imkansizi isteyen bir çocuk gibi Susmak bilmiyor kalbim, Teslim olmayi da! | |
| | | ozgem
Mesaj Sayısı : 362 Yaş : 35 Nerden : İçinde Hüsey'inin,Yusuf'un aktığı Deniz'den Kayıt tarihi : 20/02/08
| Konu: Geri: Şafak TAMER Perş. Şub. 28 2008, 17:37 | |
| Geceyi Tutustururken Veda Haykirisin
Genç ölümler mevsimindeyiz. Firsat tanimiyor veda sarkisina, Ansizin bir haykiris Ve göge kazinan hosçakal!
Genç ölümler mevsimindeyiz Hizla geçiyor yanimdan kardeslerim Acinin çiçekleri sariyor bedenimi. Simdi durulmaz bir denizde dalgadir kalbim Ömrünce kayalara çarpmaya yazgili. Neredeyse terkedecek gülüsüm beni Gözbebeklerimi bogmakta agrilar. Tam elveda zamani derken Insafsizca tutuyor yakamdan hayat.
Yitirdim kizimi bir bahar günü Oysa ne kadar da basindaydik yolun, Çiçekler atsin isterdim mezarima Bir de fethetsin sevda büyüsünü Ferah Ve kendinden emin. Yetim birakip yarim kalmis sohbetleri Yildiz suretinde mekan tuttu Bir okyanus gögünü Gülüsü yakamozlara armagan. Bu nasil sürpriz ey uslanmaz çocuk. Sevinci kanatlarinda tasimayan!
Dilek'le baslayip Günes'le bitirdin türkünü Kir çiçegi soyundandi ömrün, Yalin Dehsetli güzel Ve hoyrat ellerin incittigi. Yürüdün üstüne ölümün Sokak çatismalarinda Iskencehanelerde, Asla egilmedi basin. Bir isçi boraniydin Seninle kanatlanirdi son molotof Omzuna yaslanirdi meydandaki yarali Cüretine tutunurdu sorgudaki!
Isigini sunarak yildizlara Ölümü kendi dilinde yendin Günes kiz Ölümsüzlüktür bu. Bagisla gözyaslarimizi Siyrilip kusatmasindan hüznün Kolektif sevinçlerde anacagiz seni, Sevdigin ezgilerde Ve barikat boylarinda. Bilmelisin ki, O bir an belleksizlesen Ellerini parçalayan kuvvet Yerle bir edecek lanetli karargahlari.
Sanciyla dogrulurken gün Tereddütsüz bir yürekle Nöbete kosuyor yoldaslarin "O'nun yaptigi isi istiyorum" diyerek! Öfke bir yeralti yangini Birikiyor sonsuzca.
Geceyi tutustururken veda haykirisin Dirençler serpti ömrümüze Silkinip Delikanli bir namluya dönüstü irademiz, Iste pariltili yumruklariyla and içiyor gençler Sonsuz bir askla dövüsmek üzre!
Ne mutlu yoldasiz Günes’lere, Ayni mecrada akiyoruz özgür safaklara Asi bayraklarimiz Dünyayi saran yüreklerimiz Ve amansizligimizla kavgada. Bilinsin Incitmekten korkacagiz bir karincayi Kanayacak gönlümüz aç çocuk görüntüleriyle, Duraksamayacagiz fakat Cehenneme göndermekte düsman sürülerini, And olsun And olsun And olsun! | |
| | | | Şafak TAMER | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|