ATATÜRK.......................................1ÜN ÖLÜMÜ VE HALIDAKİ KEHANET

Ölümünden 9 yıl önce dokunan Hint işi ipek halıdaki saat, ******'ün öldüğü anı gösteriyor

Bir Hint mihracesi 1929 yılında, Cumhurbaşkanlığı makamına müracaat ederek, ******'le görüşmek ister. Talep kabul edilir ve Hintli mihrace ile ****** yaklaşık bir saat görüşürler. Mihrace, ******'e, 'Paşam bu halının üzerinde sizin yaşamınızda çok önemli rol oynayacak bir motif var' diyerek Hint işi ipek bir halı hediye eder. Halı, ******'ün o yıllarda sık sık ikamet ettiği 101 No'lu odada muhafaza edilmek üzere Pera Palas Oteli'ne gönderilir ve bu odada 1938 yılına kadar kehanetinin keşfedilmesini bekler.

Ölüm günü ve saati yazılı

1938'de ****** vefat ettiğinde halı üzerinde çok ilginç 2 motifin bulunduğu anlaşılır. Üst ortasında yaklaşık 20 santim çapında bir saat motifi 09.07'yi göstermektedir. Yıllar sonra yapılan bir araştırmaya göre beynin, kalpten iki dakika daha fazla yaşadığı bilinir. Kehanet bununla da bitmez... Halının iki kenarında 10'ar Hint fili motifi vardır ki, bunların da 10 Kasım'ı işaret ettiği ileri sürülmektedir.

İşte bu halı, halen Pera Palas'ta, Ata'nın kaldığı ve daha sonra müze haline getirilen 101 No'lu odada görenleri hayrete düşürmeye devam ediyor... Pera Palas Genel Müdürü Fuat Öztümer, ilginç motiflerin, müzeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerce yakından incelendiğini söylüyor.

19. yüzyıl sonlarında Avrupa asillerinin Orient Ekspres ile çıktıkları ve filmlere konu olan lüks yolculukların ardından İstanbul'da ikamet etmeleri için 1892 yılında Wagons-Lits tarafından inşa edilen Pera Palas'ın en ünlü odası olan 101 No'lu bölüm, Kültür Bakanlığı'nca müze haline getirildi.

Ata'nın 1915-37 arasında zaman zaman kaldığı 101 No'lu oda adeta bir tarihe de evsahipliği yapıyor. ******'ün koruma polisi Rıdvan Gürarı'nın bağışladığı ve aralarında Ata'nın meşhur Panama şapkası, manevra gözlüğü, gömlekleri, pijaması, terliği, ayakkabıları, dış fırçası gibi paha biçilemeyecek kıymetteki 37 parça özel eşyası, müzeyi ziyaret edenleri adeta büyülüyor. Odada Elifteres Venizelos'un ******'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiği ve Oslo'ya gönderdiği mektubun orijinalini de görmek mümkün.

Ata'nın işgalciye yanıtı

Pera Palas, Ata'nın anılarıyla dolu. Kurtuluş Savaşı yıllarında sık sık otele gelen Yüce Önder'ın anıları hala tazeliğini koruyor. İşte o yıllardan bir anı...

Bir akşam otelde yemek yiyen İngiliz işgal orduları komutanı General Harrington ve yanındakiler, biraz ileride oturan ******'ü görerek kim olduğunu sorar ve 'Çanakkale galibi' yanıtını alırlar. Şaşıran General Harrington, şef garson aracılığı ile bir kahve içmek üzere Ata'yı masalarına davet eder.

******, işte o an tarihi cevabını verir: 'Bizim geleneklerimize göre daveti ev sahibi yapar. Onlar her ne kadar işgal kuvveti komutanları iseler de, ne de olsa misafirdirler. Günün birinde gideceklerdir. Bu nedenle benimle kahve içmek istiyorlarsa benim masama gelsinler...